İstiklâl Marşımız, milletimizin bağımsızlık aşkını, inancını ve kararlılığını mısralara döken ölümsüz bir eserdir. 12 Mart 1921'de kabul edilen bu eşsiz marşımız, esaret kabul etmeyen milletimizin direnişinin ve azminin simgesidir. 

 İstiklal Şairimiz Mehmet Âkif Ersoy'un kaleminden dökülen her kelime, vatan sevgisini, fedakârlığı ve birlik ruhunu yansıtmaktadır. "Allah bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın!" diyerek büyük bir sorumlulukla milletine armağan ettiği bu eser, geçmişten günümüze ve geleceğe bir bağımsızlık nişanı olarak taşınmaktadır.

Bugün, Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda eğitimde, bilimde, sanayide ve teknolojide atacağımız her adım, ecdadımızın verdiği büyük mücadelenin bir devamıdır. Gençlerimizi, millî ve manevi değerlerine bağlı, bilim ve teknoloji ile donanmış bireyler olarak yetiştirmek en büyük görevimizdir. 

 Bu bilinçle, İstiklâl Marşı'mızın kabulünün 104. yılında, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Mehmet Âkif Ersoy olmak üzere, vatan uğruna canını feda eden tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz.